Anlamadığınız Bir Şey Mi Oldu? İşte İngilizcede Bir Şeyi Tekrar Ettirmenin Beş Yolu

Yabancı ülkeleri ziyaret ettiğinizde İngilizce konuşma fırsatınız olmuştur ve kesin birine söylediği şeyi en az bir kere tekrar ettirmişsinizdir. İngilizcede birbirinden çok farklı sonsuz çeşitlilikte aksan vardır. New York veya Londra İngilizcesini anlayabilen eğitimli bir kulağınız olsa dahi, farklı bölgelerden veya farklı ülkelerden gelen insanların aksanlarını anlamakta zorlanabilirsiniz.

Bu gibi durumlarda genellikle aceleyle söylenen şey “What?” olur. Bu sizin de başınıza geldiyse, bir daha bu tuzağa düşmeyin. “What?” birine bir şeyi tekrar ettirmenin kaba bir yolu olarak bilinir. Ayrıca tonlamanın da çok önemli olduğunu unutmamalı. Eğer sesinizin tonuna dikkat etmezseniz, karşı tarafa kaba gelme ihtimaliniz artar. Eninde sonunda, birisine İngilizce bir şeyi tekrar ettirmeniz gereken bir durumda olacağınızı bildiğimizden, bu yazıda size bunu yapabilmenin en yaygın beş yolunu göstereceğiz.

I am sorry…? (Özür dilerim…?)

Bu, birine bir şeyi tekrar ettirmenin en basit ve en kibar yoludur. Burada doğru tonlamayı kullanmak, yani soru sorarmış gibi dile getirmek önemlidir. Aksi takdirde, karşınızdaki insan özür dilediğinizi düşünebilir. Her halükarda, söyleneni anlamadığınız için hatanın karşıda değil sizde olduğunu ima eden mütevazı bir ifadedir bu.

Örnek:

Could you keep the receipt during the visit, please?
(Ziyaret süresince makbuzu muhafaza edebilir misiniz, lütfen?)

I am sorry…?
(Özür dilerim…?)

Pardon… (Pardon…)

Söylediği bir şeyi birisine tekrar ettirmenin pek resmi olmayan ama nazik bir başka yolu da budur. Bu durumda da yine soru sorarmış gibi söylenmesi gerekir. Bir önceki ifadeden birazcık daha zariftir ancak modası geçmiş olarak da değerlendirilebilir.

Örnek:

Do you know at what time the bus is coming?
(Otobüs saat kaç gelecek biliyor musun?)

Pardon…?
(Pardon…?)

Could you say that again? (Tekrar edebilir misiniz?)

Bir cümlenin tekrar edilmesini istemenin doğrudan ve etkili bir yolu. Bu da arkadaşça bir ifade olmakla birlikte daha basit ve günlük “Sorry.” ifadesinden biraz daha resmidir.

Örnek:

Can I have two tickets for the movie?
(Filme iki bilet alabilir miyim?)

That will be 12 dollars, please.
(Toplam 12 dolar, lütfen)

Could you say that again?
(Tekrar edebilir misiniz?)

Sorry, I didn’t catch that (Özür dilerim, kaçırdım dediğinizi)

Bu ifade biraz daha açık olmakla birlikte tam olarak söyleneni kaçırdığınız veya duymadığınız anlamına gelir. Genellikle çevredeki gürültüden veya karşıdaki kişinin yavaş konuşmasından dolayı dinleyen söyleneni duyamadığında söylenir.

Örnek:

The Job Center is around the corner at 322.
(İş ve İşçi Bulma Merkezi 322. Sokağın hemen orada)

Sorry, I didn’t catch that. It is a bit noisy here! Could you repeat what you said?
(Özür dilerim, kaçırdım dediğinizi. Burası biraz gürültülü de! Tekrar eder misiniz acaba?)

I am sorry. I don’t understand (Özür dilerim. Anlamadım)

Dolaysız ve münasip olan bu ifade, sorunun dilden kaynaklandığını ve karşı tarafın aksanı veya kendilerini ifade etme biçimlerinden dolayı olduğuna işaret eder. Bu ifadeyle karşı tarafın İngilizcesini anlamadığınızı belli etmiş olursunuz. Böylece, karşı taraf cümleyi aynı tonlama ve sözcüklerle tekrar etmek yerine, kendilerini ifade etme biçimlerini değiştirecek ve belki daha yavaş konuşacak veya daha basit sözcükler kullanacaktır. En önemlisi de, argo veya henüz bilmediğiniz deyimler kullanmışlarsa, kendilerini daha açık ve genel bir şekilde ifade edeceklerdir.

Örnek:

What do you reckon about the unpredictable British weather?
(Bu öngörülemeyen İngiliz hava durumu hakkındaki fikrin ne?)

I am sorry. I don’t understand. Could you repeat that, please?
(Özür dilerim. Anlamadım. Tekrar eder misiniz, lütfen?)

What do you think of the crazy British weather?
(Bu çılgın İngiliz hava durumu hakkında ne düşünüyorsun?)

Artık bir şeyi tekrar ettirmenin yollarını öğrendiğinize göre, İngilizceniz daha da gelişecektir. İstediğiniz zaman erişebileceğiniz ve öğrendiklerinizi pekiştirebileceğiniz 144 adet görüntülü sınıf ve çeşitli kısa filmler sunan ABA English ile İngilizcenizi daha da geliştirebilirsiniz. Ayrıca, şüphelerinizi her an gidermeye hazır yerli öğretmenlerle iletişime geçme fırsatınız da olacaktır. İngilizce dersine hazır mısınız?

Evet, kursa yazılmak istiyorum!
Evet, uygulamayı denemek istiyorum!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *