Komşularınızla İngilizce konuşmanın yolları

Yabancı komşularımızın sayısı her geçen gün artmaktadır. Yurt dışında da yaşıyor olsak, mahallemize yabanci bir aile de taşınmış olsa, bütün komşularımızın aynı dili konuştuğu günler artık geride kaldı.

Komşularımızla olan ilişkilerimiz her zaman iyi bir sosyalleşme ve arkadaşlık kurma fırsatı olmuştur ancak trajediyle sonuçlanan birçok gerginlik hikayeleri de duymuşsunuzdur. Aynı dili veya kültürü paylaşmadığınız insanlarla anlaşmak her zaman kolay olmayabiliyor.

Komşularımız gürültücü olabilir veya bize fazla baharatlı yemekler pişiriyor olabilirler ve hatta sabahları çok erken kalkıyor olabilirler. İyi ilişkiler kurmak olası anlaşmazlıkları gidermek için en doğru yoldur. İşte İngilizce konuşan komşularınızla pozitif ilişkiler kurmanızı sağlayacak birkaç faydalı cümle. Ama önce kendimizi tanıtalım!

Kendimizi tanıtmak

Yeni bir yere taşındığımızda, mahalle ile anında bağ kurmak çok önemlidir. İçten bir gülümseme ile selam vermek yeni arkadaşlıklar kurmanın ilk adımıdır. Merhaba dedikten sonra, komşunuza nasıl olduğunu sorabilir veya hava hakkında yorumda bulunabilirsiniz. Ardından, mahallede ilginizi çekebilecek kültür merkezi, süpermarket gibi yerlerin nerede olduğunu sorabilirsiniz. İşte aranızdaki buzları eritmek için söyleyebileceğiniz birkaç cümle.

İfadeler

Hello, how are you?
(Merhaba, nasılsınız?)

Good morning, I am Selin. I am new in this area. I just moved here from Spain.
(Günaydın, ben Selin. Buralarda yeniyim de. Türkiye’den yeni taşındım.)

Hi, I am a new resident in this area. I am looking for a nearby supermarket. Could you help me?
(Merhaba, buraya yeni taşındım da. En yakın süpermarketi arıyordum. Yardımcı olabilir misiniz?)

Good afternoon, I can see you are new to the area. Welcome! If you need anything just feel free to ask me. I live in flat 23.
(İyi günler, buraya yeni taşındınız herhalde. Hoşgeldiniz! Bir şeye ihtiyacınız olursa, sormaktan çekinmeyin. 23 numarada oturuyorum.)

Hello, nice weather today, isn’t it?
(Merhaba, hava bugün ne güzel, değil mi?)

Good morning, I see you are new to the area. Welcome! My name is Lisa. Where are you from?
(Günaydın, buraya yeni taşındınız herhalde. Hoşgeldiniz! Adım Selin. Siz nerelisiniz?)

Sorunları nasıl dile getirmeli

Peki ya bir sabah, banyo tavanında bir su akıntısı görürseniz, ne yapmalısınız? Belki komşunuzun borularda bir kaçak var ve on bunun farkında değil. Peki ya komşunuz Pazar günleri fazla gürültü ediyor ve siz de ertesi gün sabah 6’da kalkmak zorundaysanız, nasıl yaklaşmalı? Üstelik anadilinizi konuşmuyorlarsa? Panik yapmayın! İşte sorunlarınızı çözecek cümleler.

İfadeler

Good morning, I noticed a patch of water on the ceiling of my bathroom. I believe there is a water leak in your bathroom.
(Günaydın, banyomun tavanından su aktığını fark ettim de. Sanırım sizin banyoda bir su kaçağı var.)

Hello, could you check the pipes in your bathroom? There is mould in the room underneath your bathroom.
(Merhaba, banyonuzdaki boruları bir kontrol eder misiniz? Banyo tavanım küflenmiş de.)

Good morning, can I ask you to be quieter on Sunday evenings? I know that you have children, but I get up very early on Monday mornings. I would be grateful if you could pay more attention after 8 o’clock.
(Günaydın, Pazar günleri biraz daha sessiz olabilir misiniz? Biliyorum çocuklarınız var ama ben de Pazartesi sabahları çok erken kalkıyorum. Saat 8’den sonra biraz dikkat ederseniz çok sevinirim.)

Hi, can I ask you to avoid moving chairs in the evening? Unfortunately, the noise is very loud downstairs. Thank you so much for understanding!
(Merhaba, akşamları sandalyeleri hareket ettirmeseniz olur mu? Aşağıya çok gürültü geliyor maalesef. Anlayışınız için teşekkür ederim!)

Herkese nasıl hitap etmeli

Peki ya sorun bütün binayı kapsıyorsa? Hayatta en stresli işlerden biri apartman toplantılarına katılmaktır. Bu kadar farklı görüş varken nasıl bir anlaşmaya varılabilir ki? Bu gibi toplantılarda anlaşmaya varmak zordur ancak bunu kimseyi incitmeden yapmak daha da zordur.

Toplantıdan sonra kapınızın altında herkese kuralları hatırlatan notlar bulabilirsiniz. Peki bir tane de sizin yazmanız gerekirse, ne yazardınız?

İfadeler

I would like to point out that the elevator door is often left open. Please, be careful when closing it.
(Asansör kapısı genel olarak açık bırakılıyor. Lütfen kapatırken daha dikkatli olalım.)

I often find rubbish left in the courtyard. Please, remember that leaving rubbish in the common areas is a violation of the condominium rules.
(Sık sık bahçeye çöp bırakılıyor. Ortak alanlara çöp bırakmanın apartman kurallarını ihlal ettiğiniz unutmayalım lütfen.)

The door is often left open at night. Please, pay attention!
(Dış kapı genellikle geceleri açık bırakılmış oluyor. Lütfen biraz daha dikkat edelim!)

Some residents are leaving their bicycles in the yard, preventing those who have cars from parking in the parking spaces. Please leave your bikes in the correct zones.
(Bazı sakinlerimiz bisikletlerini bahçeye bırakıyorlar ve bu da bazı araçların park etmesine engel oluyor. Lütfen bisikletlerinizi uygun alanlara bırakınız.)

Please close the door gently. Thank you!
(Lütfen kapıyı yavaş kapatınız. Teşekkürler!)

Always close the door, please. Thank you!
(Lütfen kapıyı sürekli kapalı tutunuz. Teşekkürler!)

Please keep the passage free. Thank you!
(Lütfen geçişi kapatmayınız. Teşekkürler!)

Always close the lift door, please. Thank you!
(Asansör kapısını her zaman kapalı tutunuz. Teşekkürler!)

If these phrases been useful for you, why not try our English course? ABA English offers 144 free video classes as well as qualified native teachers who are ready to answer your questions and clear up your doubts.

Eğer bu cümleler işinize yaradıysa, neden siz İngilizce kursumuzu denemiyorsunuz? ABA English, 144 video ders ve anadili İngilizce olan ve her sorunuzu cevaplamaya hazır öğretmenlerle hizmetinizde!

Evet, kursu denemek istiyorum!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *