Sevgiden bahsedildiğinde, aklımıza hemen bir şairin romantik dizeleri veya bir filmin veya romanın tutkulu bir sahnesi gelir. Aslında, sevgi kelimesinin içinde, insani veya değil her ilişkide rastlayabileceğimiz geniş bir duygu ve hissiyat yelpazesi bulunur. Yalnızca bir kişiye karşı değil, bir hayvana, bir nesneye veya bir yere karşı da hissettiğimiz bir bağlılık hissidir. Bu kardeşçe hissedilen şefkatten tutkuya ve başkasına duyulan merhamete kadar uzanır.
Eski Yunanlıların farklı sevgi türlerini tanımlamak için 4 ayrı terim kullanmış olmaları bir tesadüf değildir: aile ve yakınlarımız için “storge”, şefkat ve arkadaşlık için “philia”, romantik aşk ve tutku için “eros” ve antonomazi sevgisi için “agape”. Bazı insan ilişkileri için, iki veya daha fazla sevgi aynı anda var olabilir.
Farklı dillerde genellikle “sevgi” sözcüğü tek başına bir terimdir ancak içinde barındırdığı bütün duygu ve hisleri ifade etmek için farklı ifadeler olabilir. Mesela İngilizcede, I love you “Seni seviyorum” şeklinde çevrilebilir ama bu evrensel duyguyu ifade etmek için daha yaygın deyişler bulunmaktadır. Romantik ilişkilerinde veya uzun zamandır görmediğin bir arkadaşına karşı söyleyebileceğin birkaç cümleye göz atalım.
Affection (şefkat, ilgi)
Bu sözcük, şefkati, bir arkadaşımıza karşı hissettiğimiz bağlılığı ve insani sıcaklığı anlatır.
Children need love and affection.
(Çocukların sevgi ve şefkate ihtiyacı vardır.)
To cherish (değer vermek, üzerine titremek)
Bu sözcük, candan sevdiğimiz birine veya bir şeye karşı duyduğumuz ilgi ve alakayı anlatan Fransızca kökenli bir sözcüktür.
I cherish the memories of the beautiful times we spent together.
(Birlikte geçirdiğimiz güzel zamanlara çok değer veriyorum.)
To court (kur yapmak, flört etmek)
Bu da Fransızca kökenli, biriyle evlenme niyetiyle kur yapma anlamına gelir. Eğer ayışığında serenatları seven gerçek bir romantik değilsen biraz old-fashioned (demode) bir ifadedir. Bu ifadeyi ayrıca “çıkmak” olarak da çevirebiliriz çünkü erkeğin kadını evlenmeye ikna etmek için geçirdiği süre olarak da tanımlayabiliriz.
Matthew and Lucy courted for three years before they got married.
(Matthew ve Lucy evlenmeden önce üç sene çıktılar.)
To fancy (beğenmek)
Bu sözcük, “beğenmek” anlamına gelen İngilizce bir terimdir; günlük konuşmada yoğun bir cinsel arzuya işaret eder.
I could tell that he really fancies her.
(Bence onu gerçekten beğeniyor.)
To hold dear (çok değer vermek)
Bu deyim, bizim için gerçekten önemli olan biri veya bir şey için kullanılır.
I have many acquaintances, but only a few people that I hold dear.
(Birçok tanıdığım var ama yalnızca birkaç tanesine çok değer veririm.)
To fall head over heels in love (sırılsıklam aşık olmak)
Bu deyim tam olarak “tepetaklak düşmek” demektir ve insana aklını yitirten o yıldırım aşkları için kullanılır.
They fell heads over heels for each other.
(Birbirlerine sırılsıklam aşık oldular.)
To fall for somebody (birine vurulmak)
Bu deyimin kelime anlamı da “biri için düşmek” demektir. Birine aşık olunduğunda kullanılan bir ifadedir. Daha resmi olan To fall in love with someone terimini hatırla (birine aşık olmak).
Mark told me that he really fell for Sandra.
(Mark bana Sandra’ya vurulduğunu söyledi.)
İşte İngilizcede sevgi ve şefkati ifade eden birkaç cümle. İngilizceyi bir İngiliz veya bir Kuzey Amerikalı gibi konuşmak istiyorsan, neden çevrimiçi kursumuzu denemiyorsun? ABA English, İngilizce konuşulan ülkelerde konuşulan İngilizceyi tüm zenginliğiyle doğal ve etkili yollarla öğretir. Kursta 144 video dil bilgisi dersi ve bir o kadar da kısa film bulunmaktadır. Buna ilaveten ana dili İngilizce olan kalifiye öğretmenler de her soruna cevap vermeye hazır bulunur. İngilizceye aşık olmaya hazır mısın?