Sizin de bildiğiniz gibi İngilizce birçok ülkede konuşulmaktadır. O yüzden aksan ve kelime anlamları bulunduğunuz yere göre değişmesi çok doğaldır. De gustibus non est disputandum! There’s no accounting for taste! (zevkler ve renkler tartışılmaz) Biz ABA English olarak dilin tüm inceliklerini seviyoruz ancak bu yazımızı İngiliz aksanına ayırmak istedik.
Eğer İngiltere’ye gidemiyor (veya orada biraz vakit geçiremiyorsanız), kulağınızı bu aksana alıştırmanın en iyi yolu dinlemekten geçer. Videolar, TV dizileri ve film izlemek ideal olur çünkü böylece duyduklarınızı bir bağlama oturtabilir ve diyalogda geçen her terimi bilmeseniz bile, neler olduğunu anlayabilirsiniz. Ayrıca her dizinin kendine has özellikleri olur. Karakterlerin aksanlarına ve ritimlerine alıştığınızda, İngilizcenizi dizi izlemeye devam ettikçe geliştirebilirsiniz.
Şimdi size farklı türlerde 5 dizi önereceğiz. Hazırsanız başlayalım!
The Crown
Bu Netflix dizisi bugüne kadar Kraliçe II. Elizabeth’in hayatını anlatan yapımlar arasında en çok para harcayan olmuştur. Birer saatlik bölümleriyle, Kraliçenin 1947’de Prens Philip’le evliliğinden günümüze kadar geçen yaşamının farklı bölümlerini aktarır. Tarihi dramaları seviyorsanız, o zaman The Crown tam size göre: ikinci dünya savaşı sonrası tarihi olaylar hakkında bilgi edinip, İngiltere yakın tarihinin siyasi husumetlerini ve kişisel entrikalarını daha iyi anlayabilirsiniz. Üstelik kraliçelere layık bir aksanla!
Sezon: şimdilik tek sezon var ancak 5 sezona tamamlanacak.
Bölüm: ilk sezon 10 bölüm
Downton Abbey
Bu yapım, 20. Yüzyılın başlarında İngiltere’de yeni ile eski arasında kalmış Crawley ailesini anlatır. Toplam 6 sezon boyunca, Yorkshire kırsalında Highclere Şatosunda, yaşamları birbirine geçen asil, kont, vale, kahya ve aşçılar arasındaki olaylara tanık oluruz. Dizide geçen olaylar hakkında daha fazla detay vermek seyir zevkinizi kaçırabilir. Sen de merakını kontrol edemeyen insanlardansan, Downton Abbey, tehlikeli olabilir çünkü 6 uzun sezondan oluşmaktadır.
Sezon: toplam 6
Bölüm: ilk sezon 7, diğer sezonlar 9’ar.
Sherlock
Sherlock Holmes ismini duymayan kalmış mıdır? Arthur Conan Doyle tarafından yaratılan edebi karaktere dair sayısız film ve dizi yapılmıştır ancak biz BBC versiyonunu seviyoruz. John Watson ve Sherlock Holmes, Baker Street’te bir daire paylaşan ikili, sürekli tartışır, birlikte cinayet çözer ancak bu sefer dekor değişmiştir. Artık 21. yüzyıldayızdır: telefonuna yapışık bir Sherlock, ileri derecede adli soruşturmalar, hatta The Science Deduction (Bilimsel Çıkarım) adlı gerçek hayatta da var olan bir blogda yayımlanan makale ve buluşlar vardır!
Sezon: toplam 4
Bölüm: 1, 3 ve 4. sezonlar 4’er, 2. sezon 3 bölüm
Broadchurch
Broadchurch Jurassic Coast’ta bulunan sakin küçük bir kasabadır. Hayat sükunetle sürer gider, ta ki korkunç bir cinayet meydana gelene kadar. O andan itibaren herkes birbirinden şüphelenmeye başlar ve bunu sahte nezaketle ve sevecen gülüşlerle gizlemeye çalışır. Soruşturmadan sorumlu memurlar Alec Hardy ve Ellie Miller’dır, biri şehirden gönderilmiş, diğeriyse maktulün aile yakınıdır. Bu bildiğiniz polis dramalarına benzemez: Hitchcock’vari bir dokunuşla anlatılan akıl almaz bir hikayedir, sizi sürekli merakta bırakıp, sürekli zihninizle oynar. Bu etki, dizide oynayan oyuncuların da katili son ana kadar bilmiyor olmasıyla daha da artmıştır.
Sezon: toplam 3
Bölüm: her sezon 8’er bölüm
The Office
Bu diziyle birlikte tamamen tarz değiştiriyoruz. Sahte bir belgesel formatı kullanan bu dizide, Ricky Gervais ve Stephen Merchant, tipik modern bir işyerinin gündelik hayatını işler. Londra yakınlarında Slough’dayızdır ve ofisler ve telefonlar arasında Ricky Gervais’yi acınılası bir müdür olarak kendimizle özdeşleştirebileceğimiz karakterlerle ve durumlarda görürüz… yani, olduğu kadar. Bu dizinin asıl özelliği tam anlamıyla İngiliz mizahını yansıtmasıdır, arka planda gülme efekti yoktur. Love it or hate it. (Sev veya sevme)
Sezon: toplam 2
Bölüm: her sezon 6’şar + 2 ekstra bölüm
Fragmanları gördünüz mü? En çok hangi dizi ilginizi cezbetti? İlk bölümleri anlamadığınızı düşünürseniz, şevkiniz kırılmasın: bu tamamıyla normal. Vazgeçmeyin ve gerekirse altyazılarla izleyin.